Ailenizin restoranı 10 yaşında!

“Lezzetleriyle ünlü bir şehir” olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Tekirdağ’ın coğrafi işaretli ürünlerinin başında yer alan Tekirdağ köftesini Etoba Restaurant farkıyla deneyimleyebilirsiniz.

2014 yılının ağustos ayında Tekirdağ’da misafirlerine kapılarını açan, açıldığı günden itibaren hizmet kalitesini her geçen gün artıran Etoba Restoran lezzetleriyle fark yaratıyor. Her mevsime özel hazırladığı menüleri ile lezzet severlerin uğrak yeri haline gelen Etoba Restoran’da sabahları seçme kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği menüleriyle misafirlerini ağırlıyor. İstanbul’a 152 km mesafede yaklaşık 1:30 saatte ulaşılabilen restoranın en favori ürünlerinin arasında Tekirdağ Köftesi başı çekiyor. “Lezzetleriyle ünlü bir şehir” olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Tekirdağ’ın coğrafi işaretli ürünlerinin gediklisi olan Tekirdağ Köftesini Etoba Restoran farkıyla deneyimleyebilirsiniz. Açıldığı günden itibaren misafirleriyle bir aile gibi olduklarını belirten Etoba Restoran işletme sahibi Samet Ülker, “Etoba 10’ncu yılını başarılı bir şekilde geride bıraktı. İşletmeciliğe verdiğimiz önem, bölgemizde misafirlerimizin vazgeçilmez lezzet durakları arasında yer almamıza sebep oldu. Kaliteli hizmet ve hijyene büyük önem verdiklerini belirten Samet Ülker, “Kaliteli Hizmet” anlayışımızdan hiçbir zaman vazgeçmeden, daha iyisini nasıl yaparız sorusunun cevabını aramanın birincil görevimiz olduğu bilincindeyiz” şeklinde konuştu. Favori Lezzetler okuyucularına özel açıklamalarda bulunan Etoba Restoran İşletme sahibi Samet Ülker Etoba markasını bizlere anlattı. Sizi tanıyabilir miyiz? Samet Ülker 1986 Tekirdağ doğumluyum ilk ve orta öğrenimimi Tekirdağ’da tamamladıktan sonra lisans eğitimimi Trakya Üniversitesi tarih bölümünde, yüksek lisans ve doktora eğitimimi Marmara Üniversitesi’nde tamamladım. Evli ve bir kız çocuk babasıyım. Markanızın hikayesinden bahsedebilir misiniz? 2013 yılında araştırma görevlisi olarak çalıştığım Marmara Üniversitesi’nden ayrıldıktan sonra memleketim olan Tekirdağ’da yeni bir konsept ile bir restoran açma fikri ile başlayan Etoba 2014 yılının ağustos ayında misafirlerine kapılarını açtı. Restoranımız konumu itibarıyla hem çok güzel bir panoramik Tekirdağ manzarasına sahip hem de bahçesinde bulunan ağaçlar sayesinde çok ferah ve doğal bir atmosfere sahiptir. Bu fiziki şartları sayesinde restoranımızın adının etin obası olması fikriyle Etoba markası ortaya çıktı. Dünya mutfağı denince bir çok lezzetler aklımıza geliyor. Bize ürünlerinizden bahsedebilir misiniz? Restoranda öncelikli olarak yöresel ürünlerin sunumuna öncelik gösteriyoruz. Akabinde son zamanlarda büyük önem kazanan gastronomi konusunun alt başlığı olan Gastroturizmi bölgemizde canlandırabilmek adına menümüzü geniş bir misafir profiline uygun olacak şekilde sürekli olarak güncellemekteyiz. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğuna olan inancımız ile son trendleri yakından takip etmeye özen gösteriyor; misafirlerimizi, müdavimlerimiz dahil olmak üzere, her defasında şaşırtmak için çaba gösteriyoruz. Restoranımızda kendi imalatımız olan köfteleri servis ediyoruz. Bunun yanında Trakya’nın sığır ve kıvırcık kuzularından elde ettiğimiz değerli ızgaralık etleri (Bonfile, antrikot , küşleme) servis ediyoruz. Formunu korumayı önceliklen misafirlerimiz için de hafif kaseler hazırlıyor, birbirinden leziz tatlıları mutfağımızda hazırlayıp servis ediyoruz. Hem geleneksel hem de tüm dünyaca kabul edilmiş tatlıları kendi özgün reçetelerimizle hazırlıyoruz. Tüm bunların yanında hafta içi ve hafta sonu sabah kahvaltılarımız da bulunmakta. Kahvaltımızda seçme şekilde servis ediliyor. Serpme kahvaltıda servis edilen ve tüketilmeyip birçoğu çöpe giden ürünler yüzünden bu şekilde daha sürdürülebilir bir kahvaltı hazırlayıp servise sunduk. Son bir yıldır bu şekilde servis ettiğimiz kahvaltımız özellikle israf konusunda hassasiyeti olan misafirlerimizden de tam not aldı. Sizi diğer markalardan ayıran özellikleriniz nelerdir? Öncelikle sürdürülebilirlik konusu restoranımız için olmazsa olmazlardan biri. Satın alma süreçlerimiz dahil olmak üzere oluşturduğumuz tüm menüler sürdürülebilirlik esasına dayanmakta. Örneğin kış menümüzde bulunan kabak tatlısının hammaddesi olan bal kabağını her yıl aynı üreticiden tedarik etmekteyiz. Kabak çekirdeklerini üretici ile paylaşıp bir sonraki yıl aynı standartlarda ürünü almak için çabalamaktayız. Ayrıca piştikten sonra çok fazla içimize sinmeyen bir ürün olur ise onu ziyan etmeden püre haline getiriyor ve yaz menüsünde balkabaklı kadayıflı muhallebi olarak servis ediyoruz. Aynı zamanda atık yağların bir kısmından arapsabunu elde ediyor ve zemin temizliğinde bu arapsabununu kullanmaya özen gösteriyoruz. Bir gün öncesinden kalan ekmekleri ziyan etmiyor ertesi gün kıtır ekmek haline getiriyor çorbaların yanında ikramlık olarak servis ediyoruz. Yine bu kıtır ekmekleri misafirlere ilk geldikleri anda atıştırmalık soğuk mezelerle birlikte ikram ediyoruz. Kahvaltıda sıkılan portakalların kabuklarından kurabiyeler yapıyor ikram ettiğimiz Türk kahvelerinin yanına atıştırmalık olarak sunuyoruz. Tüm bunlara ek olarak restoranın belirli noktalarına konumlandırdığımız uyarı afişleri ile misafirleri de bu sürece dahil ederek tabaklarında kürdan vs çöp bırakmamalarını rica ediyoruz ki bu kalanları belediyenin hayvan barınaklarına gönderiyoruz. Bunlar bir çırpıda aklıma gelenlerden sadece bir kısmı… Mekanın konumu ve atmosferi hakkında misafirlerimiz için bilgi verebilir misiniz ? Az önce de bahsettiğim üzere Etoba, Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa’yı panoramik olarak görebileceğimiz bir konumda bulunuyor. İlkbahar aylarından başlayarak yaz ve sonbaharda da bahçemizde vakit geçirmek oldukça keyifli. Kış aylarında 80 kişilik kapasitemiz ile yaz aylarında açık ve kapalı alan dahil olmak üzere 180 kişilik kapasitemizle hizmet veriyoruz. Günün ilk saatlerinde kahvaltıyla başlayan servisimiz öğle ve akşam yemeklerinde eşsiz manzaramızda devam ediyor.