Kabuğuyla birlikte, bütün formuyla yenebilen bu özel ürün; hem dokusu hem de sunduğu rafine tatlar nedeniyle dünyada seçkin mutfakların gözdesi. Ancak Türkiye’de bu kadar niş, bu kadar özel bir ürünün bir işletme tarafından üretiliyor olması ve sadece tek bir yerde bulunması beni ilk duyduğum anda derinden etkiledi.
Yıllarımı denizde, dalgaların ritmiyle şekillenen bir mutfakta geçiren biri olarak, yeni bir malzemenin beni bu kadar heyecanlandırması kolay olmaz. Fakat soft-shell yengeci ilk keşfettiğim gün, tam anlamıyla büyülendim. Kabuğu yokmuş gibi narin, deniz kokusunu en saf haliyle taşıyan, dokusu ipeksi ama karakteri güçlü… Bu ürünü elime aldığım anda, “Bu lezzet bizim yat mutfaklarında devrim yaratır,” dedim.

Haklı çıktım
Bugün soft-shell yengeç, yat mutfaklarının vazgeçilmez imzası hâline geldi. Özel gecelerde, fine dining tadım menülerinde, açık denizin o eşsiz atmosferiyle birleşince ortaya çıkan tabak bambaşka bir deneyim sunuyor. Hem sunumu hem hazırlanışı hem de hikâyesiyle, misafirlere sadece bir yemek değil, keşfedilmemiş bir dünyanın kapısı açılıyor.
Bu ürünün Türkiye’de yetiştirilip işlenmesi ise gastronomi açısından ayrıca gurur verici. Çünkü bu, sadece bir malzeme değil; ülkemizdeki deniz ürünleri potansiyelinin, doğru vizyonla nasıl dünyaya açılabileceğinin kanıtı. Tek bir işletmenin elinde başlayan bu hikâye, bugün bizim gibi deniz üstü mutfaklarda kendine hak ettiği yeri bulmuş durumda.

Soft-shell yengeç bana şunu tekrar hatırlattı:
Gastronomi, keşfetmeye cesareti olanlarla büyür.
Ve bazen bir ürün, mutfağın değil; şefin hayal gücünün sınırlarını değiştirir.
Bugün, her yeni charter hazırlığında o ilk karşılaşmamı hatırlıyorum. Bir tabağa değil, bir hikâyeye dokunduğumu biliyorum. Yumuşak kabuğunun ardındaki o sürpriz, artık benim mutfağımın da imzası.
Denizlerde yeni tatları keşfetmeye devam edeceğiz. Çünkü gerçek lezzet, bazen tam karşında durur ama sadece cesur olanlar onu fark eder.
Kızarmış Soft-Shell Yengeç
Yacht Chef Kaan Kaya’nın İmza Lezzeti
Türkiye’de tek bir işletmenin ürettiği bu eşsiz ürünü tanıdıktan sonra, ilk denememi klasik ama etkisi güçlü bir yöntemle yapmak istedim: kızartma. Soft-shell yengeç kızartıldığında, dışı incecik bir çıtırlığa kavuşurken içindeki deniz aroması ipek gibi korunuyor. Bu kontrast, misafirlerimin her zaman hafızasında kalan bir deneyim yaratıyor.

Malzemeler (4 porsiyon)
4 adet temizlenmiş soft-shell yengeç
1 su bardağı un
1/2 su bardağı mısır nişastası
1 çay kaşığı deniz tuzu
1 çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
1 çay kaşığı füme paprika (opsiyonel ama çok yakışır)
1 şişe soda (soğuk)
Kızartmak için: Ayçiçek yağı veya yer fıstığı yağı
Servis için: Lime dilimleri, çıtır roka, sarımsaklı mayo veya ponzu sos
Hazırlanışı
1.Yengeçleri hazırlayın
Yengeçlerin fazla nemini bir kağıt havlu ile alın. Bu adım, kızartmanın daha çıtır olmasını sağlar.
2.Kuru kaplama karışımı
Bir kapta unu, nişastayı, tuzu, karabiberi ve paprikayı karıştırın.
Yengeçleri bu kuru karışıma hafifçe bulayıp silkerek fazla ununu alın.
3.Tempura benzeri hafif hamur
Aynı kuru karışımdan bir miktar alıp soğuk soda ile karıştırarak akışkan bir hamur hazırlayın.
Hamur ne çok koyu ne de çok sıvı olsun—çatalla kaldırdığınızda ince bir tabaka oluşturacak kıvam idealdir.
4.Kızartma
Yağı 180°C’ye ısıtın.
Yengeçleri hazırladığınız hafif hamura bulayıp dikkatlice yağa bırakın.
Her bir yüzünü 2–2,5 dakika kadar kızartın; altın rengi aldığında çıkarın.
5.Dinlendirme
Kızaran yengeçleri ızgara tel üzerine alın ki buharla yumuşamasın. Kağıt havlu çıtırlığı söndürür, tel daha iyidir.
Sunum Notu
Kızarmış soft-shell yengeç, tabağa dokunduğu anda çıtırtısını duyuran o hafif kabuğu ve ipeksi iç dokusuyla, yat mutfaklarının en şık başlangıç tabaklarından biri oldu. Üzerine limon ya da lime sıktığınızda açığa çıkan koku bile misafire denizin hikâyesini anlatıyor.
Ben genellikle:
Sarımsaklı mayo + lime + roka çıtırlığı ile servis ediyorum.
Daha sofistike bir dokunuş isteyenler için ponzu sosu da mükemmel uyum sağlar.
